Arda ve Oyuncak Kutusu

Kırmızı oyuncak kutusunun içindeki tüm oyuncaklar dışarıda. Arda kutunun içinde :)

İşten eve döndüğümde gördüğüm ilk manzara bu. Şadiş hanım Arda'yı kırmızı kutuya oturtmuş. Kucağına da kuruyemiş vermiş. Bizimki sanki Ferrari'de oturur gibi rahat. Kolunu atmış kutunun dışına. Şadiş hanım koridorda Arda'yı yukarı-aşağı sürükleyip duruyor. Arda nasıl mutlu inanılır gibi değil.

Çocuklar ne kadar abukluk varsa onu seviyorlar.

Ardam Yürüyor

Ardam yürümeye başladı.

Tam olarak 15 Mart cumartesi günü annane ve dedesinin yoğun çabalarıyla ilk adımlarını gözümün önünde atarak beni şaşkınlığa uğratmayı başardı yine. Dede ve annane antremanlı tabi. Küçük çocuk nasıl yürütülür biliyorlar. Dede geçti bir tarafa. Diğer tarafta annane. Gel Arda, gel Arda deyip çalıştırdılar torunlarını veee mutlu son: Arda yürüdü :)

Artık tutunarak yürümek bir yana ellerini bırakıp yürüyor kerata. Hem de adımların sonuna doğru hızlanarak kendini kucağımıza fırlatıyor.

Haftasonumuz çok güzel geçti. Aslında ben çarşambadan itibaren izinliydim ve oğlumla vakit geçirdim. Arda ile vakit öyle çabuk geçiyor ki... Planım o uyuduğunda biraz olsun kestirebilmekti. Tabi ki gözünü kırpmadı haylazım. Günde 1 saat uyursa ne ala! O da arabada bir yere giderken ve eve dönerken...

Cuma günü IKEA'ya gittim oğlumla. Fotoğraflarda ve filminde de göreceksiniz, pek sevdi çocuk bölümünü. Cumartesi de Bige teyzesi sürpriz yapıp Damla'yı getirdi bize. Parkta kaydırakta oynadılar ikisi. Onun da videosu var aşağıda.

Pazar günü ise Meco-Sezen-Suat evine misafirdik. Suat büyümüş, abi olmuş. Arda'yı öptü, ona oyuncaklarını getirdi, onunla oynamak istedi. Suat da anne ve babası gibi sevgi dolu. Şipaller harika bir aileler. Allah nazardan saklasın...